8 Haziran 2012 Cuma

Pınar ve Kriz


                        PINAR VE KRİZ
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının denetimlerinde Pınar sosisli ürünlerinde kanatlı hayvan eti tespit edilmiş bu durum basına yansıyınca pınar çok büyük bir krizle karşı karşıya kalmıştı. Yapılan açıklamalar, görsel işitsel medyada çıkan haberler, tartışmalar pınar markasını gittikçe içinden çıkılmaz bir bataklığa saplamakta pınarın reaksiyon alanını daraltmaktadır.
Hizmet verdiği sektör itibariyle krize oldukça yakın olan firmaların bu tür krizlerle karşılaşması muhtemeldir özellikle ülkemizde satılan etlerin kalitesi merdiven altına kadar inince firmaların ürünlerindeki kalite prensiplerini arttırmaları ve hijyen olgusuna dikkat etmeleri gerektiğini söylememize gerek yoktur herhalde. Pınar’ın karşılaştığı bu krizin devlet denetiminde ortaya çıkması marka için hiç iç açıcı olmamış bakanlığın açıkladığı kara listede yer almak şüphesiz hedef kitlenin markaya olan güvenini yerle bir etmiştir. Bu kadar olumsuzluğun içinde pınar ne yapmalıdır sorusuna ise verilecek cevap çok boyutlu bir cevap olmalıdır. Pınar; devlet, tüketici, paydaşlar, medya ve bağlı bulunduğu kalite denetim kuruluşlarına karşı sorumludur ve kaybettiği bu güveni sadece tüketicilere karşı değil saydığımız diğer unsurlara karşı da kazanmalıdır.  bunu yaparken yararlanılacak en önemli araç halkla ilişkiler disiplini olmalıdır. Şu ana kadar pınar yaptığı basın açıklamasıyla bağımsız denetim kuruluşlarının denetim raporlarını ön plana çıkartarak ürünlerinin %100 dana eti olduğunu ve ürünlerinde kanatlı hayvan bulunmadığını ispatlamaya çalışmış ve bakanlığın yaptığı denetimlerde hata olduğunu basın açıklamasında belirtmiştir. Bakanlık hemen cevap verdiği bu suçlamada teknik bir hatanın olmadığını ve denetim sonuçlarının doğru olduğunu açıklayarak pınarın bu tezini çürütmüştür.
Kriz iletişiminde krizi kabullenmeyerek; böyle bir şey yok, bu tamamen uydurma, Bize komplo kurdular, çok ufak oranda kanatlı hayvan eti var tarzı açıklamalarda bulunursak krizi iyice alevlendirebiliriz. Bana göre yapılması gerekenler ise şunlar olmalıydı:
1.      Basın’ın her anlamda üstümüze geleceğini bilmeliyiz basın bilgi isteyecektir basına her türlü enformasyonu sağlamalıyız.
2.      Spekülasyonlara mahal vermemek adına tesislerden üretim sürecini belgeleyen videolar gerekirse site üzerinden verilecek canlı yayınlar yapılabilir.
3.      Alınan kalite belgeleri üzerinden uluslar arası denetim meaknizmaları devreye sokulabilir.
4.      Kanaat önderi olmuş isimlerle birlikte üretim tesisleri ziyaret edilebilir. Beraberinde tüketiciler adına bir grup ile tesislerin değerlendirilmesi kamera ve fotoğraflarla yapılabilir.
5.      Üretim tesislerine yönelik basın turu düzenlenebilir.
6.      Ürün danışma hattı ile tüketicilerden gelebilecek soruların cevaplandırılması sağlanabilir.
Krizler iyi yönetilmedikleri takdirde firmaların yok olmasına kadar sebep olabilecek durumlardır. Krizler iyi analiz edilmeli ve buna uygun senaryolar hazırlanmalıdır.

1 yorum:

  1. Bu tür krizleri sadece gerçek bağımsız basın önplana çıkarabilir. Türkiye'e maalesef böyle bir ortam yok. Pınar reklam verenler arasında önde gelen üreticidir ve kimse ilişkileri bozmak istemiyor. Sanırım bu olay çabuk unutulacak ve kimse perde arkasını araştırmayacak.

    Ben şahsen yıllar önce Pınar ürünleri almamaya karar verdim. Aldığım hindi füme ürünleri bir kaç kez bozuk çıkınca güvenim kalmadı

    YanıtlaSil